Onlu sistem kim kurdu ?

Efe

New member
Onlu Sistemi Kim Kurdu? Bilim, Tarih ve İnsan Hikâyeleriyle Bir Yolculuk

Selam dostlar,

Geçen akşam eski bir hesap makinesiyle uğraşırken aklıma şu soru geldi: "Biz neden 10’luk sistem kullanıyoruz, kim başlattı bu işi?" Sonra düşündüm ki, bunu sadece tarih kitabı bilgisi olarak değil, arkasındaki insan hikâyeleriyle öğrenmek çok daha keyifli olur. Hem bilimsel verileri hem de kültürel etkilerini birleştirip sizlerle paylaşmak istedim.

İlk Adımlar: Parmaklarımız ve Saymanın Doğal Yolu

Sayma eylemi aslında insanın en eski becerilerinden biri. Arkeolojik kanıtlar gösteriyor ki 35.000 yıl öncesine ait kemik çentikleri, insanların belirli bir şeyi (muhtemelen av sayısı, ay döngüsü ya da stok miktarı) takip ettiğini gösteriyor. Peki neden 10’lu sistem?

Çünkü elimizde 10 parmak var! Antropolog Georges Ifrah, “The Universal History of Numbers” adlı eserinde şunu vurguluyor: Çoğu erken toplum, saymayı parmaklarına göre şekillendirdi. Bu da doğal olarak “on” sayısının bir tür zihinsel sınır taşı olmasına yol açtı.

Erkek forumdaşların hoşuna gidecek pratik veri: Bugün dünyada kullanılan sayı sistemlerinin %80’den fazlası, 10 tabanına dayanıyor. Kadın forumdaşların ilgisini çekebilecek sosyal tarafı ise şu: Parmak sayısına dayalı bu sistem, topluluk içi iletişimde ortak bir "sayı dili" yaratmış ve ticaretten tarıma, hikâye anlatımından takvim oluşturulmasına kadar pek çok sosyal yapının temelini atmış.

Babiller, Mısırlılar ve Sistemlerin Dansı

Ama iş o kadar basit değil. Onlu sistemi kullanan ilk medeniyetler arasında Eski Mısır (M.Ö. 3000 civarı) öne çıkıyor. Hiyeroglif sayı sistemleri açıkça 10 tabanına göre kurgulanmış. Ancak Babiller işin içine karışınca farklı bir tablo görüyoruz. Babiller esasen 60 tabanlı (altmışlık) sistemi kullanıyordu. Peki neden?

Astronomi ve takvim hesaplamalarında 60’ın çok fazla böleni olduğu için bu işlerine yarıyordu. Bugün saatlerimizi 60 dakikaya, daireyi 360 dereceye bölmemizin nedeni de Babillerin mirasıdır.

Burada insan hikâyesi devreye giriyor: Ticaret yollarında karşılaşan farklı topluluklar, kendi sayı sistemlerini birbirine uyarlamak zorunda kaldı. Bu kültürel harman, sonunda 10’lu sistemi baskın hale getirdi ama 60’lı sistemin bazı izleri hâlâ hayatımızda.

Hindistan ve Sıfırın Mucizesi

Onlu sistemin bugünkü formuna ulaşmasında en kritik adım, Hindistan’da atıldı. 5. yüzyıl civarında Hintli matematikçiler, “sıfır” kavramını geliştirdi ve onu sayma sistemine dahil etti. Bu, insanlık tarihindeki en büyük zihinsel sıçramalardan biriydi.

Veriye dayalı bir gerçek: Sıfırın dahil edilmesi, matematiksel işlemlerin doğruluğunu ve hızını kat kat artırdı. Ticaret hesaplarından mimari planlamaya, astronomiden mühendisliğe kadar her alanda devrim yarattı.

Kadınların empati odaklı bakış açısından düşünürsek: Sıfır, bir eksikliği veya yokluğu temsil etse de, sistemin bütünlüğünü tamamlayan bir unsur oldu. Bu durum, sosyal ilişkilerde de önemli — bazen var olan şeyden çok, boşluklar sistemi tanımlar.

Arap Dünyası ve Avrupa’ya Yolculuk

Hint rakam sistemi, Arap matematikçiler tarafından 8. ve 9. yüzyıllarda geliştirildi ve “Hint-Arap Sayı Sistemi” adıyla bilinir hale geldi. El-Harizmi gibi bilginler, onlu sistemi ve sıfır kavramını eserleriyle Avrupa’ya taşıdı.

Erkek forumdaşların ilgisini çekecek pratik detay: Bu sistem, Roma rakamlarına göre hesaplamaları onlarca kat hızlandırdı. Ticaret yapan tüccarlar, daha hızlı ve güvenilir hesap yapabildikleri için büyük kazanç sağladı.

Kadın forumdaşların ilgisini çekecek sosyal boyut ise şu: Bu bilgi transferi, kültürler arası etkileşimin en güzel örneklerinden biridir. Sadece rakamlar değil, beraberinde astronomi, tıp ve felsefe bilgisi de taşındı.

Bugüne Kadar Gelen Miras

Bugün kullandığımız onlu sistem, aslında binlerce yıllık kültürel, bilimsel ve insani etkileşimlerin sonucu. Parmaklarımızın sayısından yola çıkıp sıfırın devrim yaratan etkisine, ticaret yollarının kültürleri birleştirmesinden teknolojik hızlanmaya kadar uzanan bir hikâye bu.

Düşünün: Akıllı telefonunuzun ekranında gördüğünüz bir hesap makinesi uygulaması, aslında Eski Mısır’daki çiftçinin buğday çuvallarını sayma ihtiyacıyla başlayan bir yolculuğun son durağı.

Siz Ne Düşünüyorsunuz?

- Sizce insanlık başka bir taban sistemini (mesela 12’lik ya da 60’lık) seçmiş olsaydı, bugün teknoloji ve bilim bu kadar hızlı gelişir miydi?

- Sıfırın keşfi kadar çığır açan başka hangi buluşlar var?

- Kültürler arası bilgi transferi olmasaydı, sizce hangi medeniyetin sayı sistemi baskın olurdu?

Bu konuyu konuşmak bence çok keyifli olacak. Hem sayılarla arası iyi olanların hem de tarih ve kültür yönünü sevenlerin fikirlerini duymak isterim. Şimdi söz sizde, dostlar!